Ayvalık yerleşiminde sokak çeşmelerinin önemli bir yeri vardır. Parmak Çeşme Meydanı’nda bulunan Meydan Çeşmesi, günümüze ulaşmayı bilmiş. Ayvalık’ın tarihi sokaklarından birine adını vermiş. Parmak Çeşme Sokağı, Kazım Karabekir Mahallesi sınırları içerisinde yer alıyor. Bu sokaktan daha önce geçmiştim. Ama düşünce dünyamı zenginleştireceği aklıma hiç gelmemişti. Bundan sonraki gezilerimde kent arşivinin izini süreceğim. Parmak Çeşme, bunun gibi nice güzel düşünceleri çağrıştırdı. Her birini sizlerle paylaşmak istiyorum.

         Sevgili okurlarım, yurdumuzun her köşesinde, kent arşivi kültürünü oluşturmalıyız. Kentlere ait bilgileri bir araya getirmeliyiz. Kentin değerlerine sahip çıkmalıyız. Tarihi dokusunda gezindiğim Parmak Çeşme, bunların önemini anlattı. Sokağın sesini herkesten önce duyan Ayvalık sevdalıları da böyle düşünmüş. Onların derdi Ayvalık’a karşı tarihi sorumluluklarını yerine getirmek. Kent arşivi kültürünü oluşturmak. Ayvalık halkını bu kültür ile tanıştırmak. Bu düşüncelerini hayata geçirmek isteyenler, Parmak Çeşme Sokağı’nda bulunan bir evin bahçe katında bir araya gelmiş. Ayvalık için büyük bir kazanım olan Ayev’i oluşturmuşlar. Yani Ayvalık Evi’ni.

     Ayev ile Kazdağ Çiğdemi benim tanışmamız, uzun yıllardır Ayvalık tarihi üzerine başarılı çalışmalar gerçekleştiren Taylan Köken sayesinde oldu. Kendisi ile geçtiğimiz yıl Şeytan’ın Kahvesi’nde gerçekleştirdiğimiz Sabahattin Ali etkinliğimizde tanıştık. Çalışmalarını büyük bir ilgiyle takip ediyordum. Sevgili Taylan Köken’in,  Ayvalık Tarihi Üzerine Notlar, adını verdiği söyleşiler de önemli konular gündeme geliyor. Önümüzdeki ay on ikincisi düzenlenecek Ayvalık Tarihi Üzerine Notlar’ın konusu Ayvalık Ayazması. Bu sunumu Prof. Dr. Ömer Özyiğit gerçekleştirecek. 7 Mart Cumartesi günü saat 15.00’da FahametAli Kemal Sabuncugil Çağdaş Etkinlik Merkezi’nde gerçekleşecek olan sunuma,  sizler de arkeolojiye ve tarihe ilgi duyuyorsanız katılabilirseniz. Duyurusunu yapmış olayım. Bu değerli çalışmalara destek ve katkı sağlamalıyız dedikten sonra Ayev ile tanışmama geri dönelim.

     Geçtiğimiz hafta içerisinde, Facebook’da gördüğüm bir paylaşım dikkatimi çekmişti. Ayvalık’ta gerçekleşen bir tanıtım toplantısından bahsedilmiş.  Yaşanmışlıklarla dolu Parmak Çeşme Sokağı’nda, Ayvalık ve yöresi tarihi ile ilgili bir araştırma merkezi kurulduğunu öğrendim. Adı Ayvalık Evi, kısaca Ayev olan bu merkezin kütüphanesinden araştırmacılar yararlanabilecekmiş. Burada çeşitli alanlarda sohbetler, sunumlar düzenleyebilirmiş. Bütün bu gelişmeleri okuyup öğrendikten sonra Ayev ile tanışmak istedim. Aklımdan geçen bu düşünceyi sevgili Taylan Köken okumuş olmalı. Ne güzel bir tesadüf oldu ki;  hem Ayev’in varlığından haberdardım hem de Ayev’in konuğuydum. Ayvalık, tarih ve arkeoloji üzerine bilgilere ulaşacaktım. Bu konuların yer aldığı kaynakları yerinde görecektim. Ayvalık’ta farklı bir zaman dilimi yaşayacaktım. Bunun için Taylan bey ile randevulaştık.

     Geçen cumartesi günü, Ayev’in kapısından içeri girdim. O andan itibaren kentlerin geçmişini, kentlerle bütünleşmiş önemli isimleri, arkeolojik yaşantıyı düşünmeye başladım. Sevgili okurlarım, biliyorsunuz ki yazılarımda kentlerin bugününü, sanatsal ve kültürel yaşantısını, doğal güzelliklerini anlatmaya çalışıyorum. Gezip gördüğüm yerlerin arkeolojik mirasından hiç bahsetmedim. O yöreye mal olmuş önemli kişilikleri araştırıp, ilgili bilgileri sizlere aktarmadım. Belki de artık bu konulara yönelmeliyim. Elbette, bir kentin tarihini, geçmişini, kimliğini oluşturan her şeyi oldukça önemsiyorum. Ama şuana dek yazılarımda sanat, kültür ve çevre gibi konular önceliğim oldu. Bakalım bana farklı bir bakış açısını hatırlatan Ayev’in bu önerisine yanıtım ne olacak?

      Sizlerle buluştuğum yazılarıma farklı bir boyut getirmek isteyen Ayev’in konuğu olmak çok güzeldi. Belki gelecekte bir gün neden yazdığımı ve Kuzey Ege’ye yönelik düşüncelerimi burada anlatırım. Sevgili Taylan Köken ile dopdolu geçen sohbetimiz sırasında, yazıp çizmeye gönül veren benliğime değer verildiğini hissettim. Kendimi Ayev’de bulunduğum için çok şanslı hissettim. İnsanları güzelliklere teşvik eden, yapıcı düşüncelerini paylaşan, öğretirken kendisinin de öğrenmeye devam ettiğini anlatan dost canlısı Taylan Köken’e, bunun için çok teşekkür ediyorum. Göstermiş olduğu ilgi beni hem çok mutlu etti hem de onore etti. Güzellikleri paylaştığımız günler de yine birlikte olacağız.

     Taylan bey, Ayvalık’ın geçmişine anılarıyla ışık tutan yerel araştırmacı ve aynı zamanda dikiş makinesi tamircisi olan merhum Cihat Teker ile gerçekleştirdikleri çalışmaları anlattı. Kendisinin O’nun yolundan devam ettiğini bugün bütün Ayvalık biliyor. Bu çabası için kendisini yürekten kutluyorum. Bizlere örnek olmasını diliyorum. Ayvalık’ın her zaman yaşatacağı Cihat Teker’i, rahmet ve saygı ile anıyorum. Ayvalık için her zaman çok önemli bir yere sahip olan Doktor Fazıl Doğan’ı ve Ahmet Yorulmaz’ı da aynı düşüncelerim ile anıyorum. Her biri ışıklar içinde uyusun.

     Ayvalık’ın yaşayan değerlerini de konuştuk.  Eserleriyle pek çok ödül kazanan dilbilimci, yazar, şair Feyza Hepçilingirler’den de büyük bir övgü ve sevgiyle bahsettik. Umarım kendisi ile Ayev’de güzel bir sohbet gerçekleştirebiliriz. Ondan öğreneceğim çok şeyin olduğunu biliyorum. Bunu benden daha çok iyi bilen Taylan bey, sayın Hepçilingirler’in hem edebi kişiliğini hem de bir kadın olarak hayata karşı duruşunu anlattı. O zaman tanışmayı daha çok istedim. Kendisine sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. Umarım bu yazımı okur. Belki de bu yazım tanışmamızı sağlar.

     Bulunduğum sürece öğretmeye devam eden Ayev’in kapısı sorgulayan, düşünen, araştıran herkese açık. Yeter ki bizler, kültür hazinesinden yararlanmayı bilelim. Ayvalık ve diğer bütün kentlerimize yönelik hangi konuda araştırmak istersek, öğrenme ihtiyacımızı fazlasıyla karşılayacaktır. Ayev, sizleri kültür dostluğu ile sarıp sarmalayacaktır. Araştırmaya aç ruhunuz,  kitaplar arasında kaybolup gidecektir. Geriye dönüp baktığımızda elimizde, yaşanmışlığı simgeleyen bir belgenin kalması gerektiğini bıkmadan usanmadan anlatacaktır. Kent arşivi kültür bilincini, kazandırmak için canla başla çabalayacaktır. Ve bu bilinci nesiller boyu yaşatmak için sizden yardım isteyecektir.

         İşte hepimiz için bir görev. Ayev’e yardım elimizi uzatalım. Önce kendisini ziyaret edelim. Ayev’in kapısını çalan herkese çok iyi bir ev sahipliği yapacağına sizler de tanık olun.Belki elimizde, kütüphanesinde bulunmayan Ayvalık’ı anlatan bir kitabımız vardır. Belki Ayvalık ve yöresine ait eski bir fotoğraf, bir belge, eski Ayvalık yaşantısını anlatan eşyalar da vardır. Bütün bunları Ayev ile paylaşabiliriz. Belki de Ayev’den esinlenerek yaşadığımız yerlerde yeni kültür merkezleri oluştururuz.  Sevgili okurlarım aslında, bütün bunları yaparak kimliğini kaybetmiş ruhsuz şehirler de yaşamak istemediğimizi anlatmış oluruz. Bunun için çabalamaya değmez mi?